Eski Zaman Duygularına Aşk Mektuplarıyla Dönüş!
17. yüzyılda yaygın şekilde kullanılmaya başlanan mektuplar zamanının haberleşme ve iletişim kurmadaki tek araçlarıydı. Çok farklı amaçlarla kullanılan mektuplar arasında özellikle bazı mektup türleri hem mektubu kaleme alan taraf için hem de mektubu heyecanla bekleyen kişiler için çok özel bir anlam taşıyordu. Kişilerin birbirlerine karşı hissettikleri en özel ve en duygusal hislerin ve zamanların kelimelere dökülmesiyle kendini yaratan bu aşk mektuplarının bugünlerde varlığı devam etmiyor olsa da duygusuyla hala insanların en içine nüfuz etmesi söz konusu olabiliyor. Özellikle internet ve telefon gibi iletişim araçlarının yaygınlaşması ile birlikte çok uzak mesafeler arasında bile kısa sürede iletişim kurulabilmesi mektup ile birbirinden haber almanın duygusunu yitirmeye sebep oluyor.
Gelişen tüm teknolojik imkanlara ve iletişim araçlarına rağmen mektup hala pek çok kişi için duyguların ve düşüncelerin en iyi şekilde karşıya aktarılmasını sağlayan araçlar olarak kullanılabiliyor. Özellikle birbirlerine duygularını en içten şekilde ifade etmek isteyen bir kadınla erkek arasında hislerin mektupla birlikte kalıcı hale gelmesi de sağlanabiliyor. Diğer iletişim alternatiflerinden farklı olarak özlemle günler, haftalar ve hatta aylar boyunca beklenen ve elde edildiğinde de kimi zaman ölene kadar yıllarca saklanabilen aşk mektuplarının hissettirdiklerini başka hiçbir iletişim kanalında bulmak mümkün olmuyor.
Aşk Mektupları Yüz Yüze Söylenemeyenleri de Söyletiyor!
Sevgililer, eşler arasında gidip gelen aşk mektupları sadece tarafların birbirinden haber almasını sağlamak yönünden değil aynı zamanda kendi duygularını ve düşüncelerini en iyi şekilde ifade edebilmeleri için de ayrıca bir öneme sahip oluyor. Özellikle sevgililerin birbirlerinin yüzüne söylemekte zorlandığı, içinde bulunanları dökebilmesine imkan tanıyan bu mektuplarla aşıkların arasındaki bağı daha da güçlendirmesi söz konusu oluyor. Arada çok uzun mesafeler bulunsa da heyecanla mektup beklemekle geçen süreler, mektuba hemen cevap verebilmek için kağıt kalem hazırlayıp özenle kelimeleri sıralamak bugün kulağımıza çok başka bir dünyanın hisleri gibi geliyor. Oysa sevgilinin elinden çıktığı bilinen bir yazıyı onun da ellerinin temas ettiği bir kağıttan okumak başka hiçbir iletişim aracıyla ulaşılamayacak bir duyguya varılmasını sağlıyor.
Kadın erkek ilişkilerinin çok farklı bir boyutta yaşanmasını sağlayan aşk mektupları aynı zamanda kültürel bir değer de taşıyor. Bundan yarım asır öncesine kadar bile birbirlerine duygularını en iyi şekilde ifade etmek isteyen aşıkların kaleme aldıkları mektuplar bu topraklara ve dünyaya ait ortak bir kültürün ayakta tutulmasını sağlamada son derece etkili oluyor. Sözle söylenenler unutulsa, üzerinden zaman geçip etkisini yitirse de mektupla ulaşmış olan her bir duygu, her bir sözcük ilk görüldüğü ve okunduğunda hissettirdikleri ile her zaman muhafaza edilebiliyor. Yıllar boyunca saklanmış olan mektuplar tekrar okunmaya başlandığında yıllar öncesine yine aynı duygularla dönülebiliyor.
Aşk Mektuplarının Hassas ve Özenli Dili!
Günümüzdeki iletişim araçlarından elektronik postalara, sevgililerin daha çok kullandığı iletişim aracı olan telefonla yapılan mesajlaşmalara bakıldığında kullanılan dille aşk mektupları içerisindeki dile bakıldığında mektupların ruhunun ne kadar farklı ve özel olduğu da ortaya çıkıyor. Her biri saatler boyunca düşünülen kelimelerin özenle sıralandığı, sevgilinin hayaliyle yazılan mektupların silinip üzeri çizilip tekrar baştan bir daha yazılan metinler olduğu dikkate alınırsa günümüzün aşıkları arasındaki duygu yoğunluğu ile zamanın duygu yoğunluğunu birbiriyle karşılaştırmamak gerekiyor. Aşk mektuplarıyla birbirine özlemleri, sevgileri ulaşan sevgililerin hissettiklerini bugün de olsa devam ettirmek isteyenlerin hala sayısı çok az da olsa bazı kişiler tarafından devam ettirilen mektupla haberleşme geleneğini sürdürmesi gerekiyor.
