Felsefe ve bilim arasındaki ayrım çok incedir, ancak yine de bazı farklılıklar vardır. Birçok insan bilim ve felsefenin birbiriyle çelişen kavramlar olduğunu varsayıyor, ancak her iki konu da düşmanlıktan ziyade daha olumlu bir ilişki paylaşıyor.
Bilim, doğal fenomenlerin incelenmesi ve anlaşılması olarak tanımlanabilir. Deneysel verilerle, yani gözlemlenebilen, test edilebilen ve tekrarlanabilen verilerle ilgilidir. Doğası gereği sistematiktir ve bilimsel yöntem olarak adlandırılan belirli bir hareket tarzı vardır. Bilim, açıklamasını deneylerin sonuçlarına, nesnel kanıtlara ve gözlemlenebilir gerçeklere dayandırır.
“Bilim”, “bilgi” anlamına gelen Latince “scientia” kelimesinden gelir.
Birçok bilim dalı veya alanı vardır. Bu dallar çeşitli başlıklar altında sınıflandırılabilir: saf ve uygulamalı bilimler, fizik ve yaşam bilimleri, yer ve uzay bilimleri. Kesin bilim ve betimleyici bilim de bu sınıflandırmalara dahildir.
Bilim, felsefenin bir parçası olarak başladı. Daha sonra doğa felsefesi olarak adlandırıldı, ancak bilim 17. yüzyılda felsefeden saptı ve ayrı bir çalışma veya alan olarak ortaya çıktı.
Bilim, nesnel soru türlerini içerir. Bir çalışma olarak, cevaplar bulmaya ve bunların nesnel gerçek veya gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışır. Yönteminde deney, kanıtlanabilecek veya gerçek olarak doğrulanabilecek belirli hipotezler yaratır. Aynı şekilde, hipotezler de yanlış veya yanlış olabilir. Bilim, bir deneyi gözlemleyerek ve üstlenerek, gözlem yoluyla bilgi üretir. Bilimin temel amacı, var olan veya doğal olarak oluşan fikirlerden nesnel gerçeği çıkarmaktır.
Bilimin “öncül” felsefesi, tanımlanması daha zor bir kavramdır. Genel olarak, birçok alandaki sorunları keşfetmek için aklı kullanan bir faaliyet olarak tanımlanır. Birçok farklı alana uygulanması, kesin ve somut bir tanımı olmasını imkansız kılmaktadır.
Felsefe, iki şeyin temel doğasını incelemeye ve anlamaya çalışır: insanın varlığı ve insan ile varlık arasındaki ilişki. Aynı zamanda birçok dalı vardır: metafizik, mantık, siyaset, epistemoloji, etik, estetik ve diğerlerinin yanı sıra dil felsefesi, tarih, zihin ve din gibi alanlarda özel felsefe. “Felsefe”, “bilgelik sevgisi” anlamına gelen Yunanca “philosophia” kelimesinden gelir.
Felsefe akla dayanır; yöntemleri mantıksal tartışmayı kullanır. Felsefe, açıklamalarının temeli olarak ilkelerin argümanlarını kullanır.
Felsefe, hem öznel hem de nesnel soru türlerini eğlendirir. Bu, cevap bulmanın yanı sıra soru üretmeye de karar verdiği anlamına gelir. Cevapları bulmadan önce sorular ve süreçler ortaya çıkarır. Felsefe çoğunlukla düşünme ve bilgi yaratma ile ilgilidir.
Özet:
1. Felsefe ve bilim iki çalışma ve alandır. Felsefe önce geldi ve daha önce doğal felsefe olarak bilinen bilimin temeli oldu. Her iki çalışmanın da birçok dalı veya çalışma alanı vardır ve akıl yürütme, sorgulama ve analizden yararlanır. Temel fark, çalışma ve bilgiyi işleme biçimleridir.
2. Bilim, doğal fenomenlerle ilgilenirken, felsefe insanın doğasını, varoluşu ve iki kavram arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışır.
3. “Bilim” Latince bir kelimeden (scientia) gelirken, “felsefe” Yunanca “philosophia”dan türetilmiştir.
4.İki çalışma arasındaki bir diğer ortak nokta ise, her ikisinin de durumları açıklamaya çalışması ve cevaplar bulmaya çalışmasıdır. Felsefe bunu mantıksal argümantasyon kullanarak yapar, bilim ise ampirik verileri kullanır. Felsefenin açıklamaları ilkelerin argümanlarına dayanırken, bilim deney sonuçlarına, gözlemlenebilir gerçeklere ve nesnel kanıtlara dayanarak açıklamaya çalışır.
5. Bilim, deneysel doğrulama gerektiren durumlar için, felsefe ise ölçüm ve gözlemlerin uygulanamadığı durumlar için kullanılır. Bilim ayrıca yanıtları alır ve bunların nesnel olarak doğru ya da yanlış olduğunu kanıtlar.
6. Felsefede öznel ve nesnel sorular yer alırken, bilimde yalnızca bazı nesnel sorular ilişkilendirilebilir. Felsefe cevap bulmanın yanı sıra soru üretmeyi de içerir. Bu arada, bilim yalnızca ikincisiyle ilgilenir.
7. Felsefe, düşünme yoluyla bilgiyi yaratır; Bilim de aynı şeyi gözlemleyerek yapar.
8. Bilim, aynı zamanda, birçok geniş disiplin alanına uygulanabilen felsefenin aksine, tanımlanmış bir çalışmadır.