Kürk Mantolu Madonna Özet, Karakterler ve Konusu
Edebiyatımızın en önemli eserleri arasında yer alan Sabahattin Ali’nin yazmış olduğu Kürk Mantolu Madonna, aradan geçen onca yıldan sonra hala daha büyük bir okuyucu kitlesi olan ve bütün dönemlerde de en fazla satışa sahip olan Türk romanları arasındadır. Bu sebeple bir yandan öğrenciler diğer yandan da şu ana kadar Sabahattin Ali ile tanışmış olan kişiler fikir almak adına ilk olarak Kürk Mantolu Madonna eserine ait olan özeti ve konusunu okumayı seçiyorlar. Biz de sizin için kısa bir Kürk Mantolu Madonna eserine ait olan karakterleri ve diğer bütün bilgilere ilişkin olarak sizlere detay hazırladık.
Edebiyatımızın ustalarından olan şair ve yazar Sabahattin Ali’nin kesinlikle en fazla bilinen eseri Kürk Mantolu Madonna romanı olarak karşımıza çıkıyor. Türk Edebiyatı tarihi boyunca özel yeri sebebiyle okullarda da sürekli olarak okutulan ve öğretmenlerin bu eser üzerinden ödevler verdikleri görülür. Ayrıca sınavlarda da sık sık karşımıza bu esere ait sorular çıkmaktadır. Kürk Mantolu Madonna eserinin nasıl bir kitap olduğu, Kürk Mantolu Madonna kitabının hikayesi nedir gibi merak edilen soruları ve kitapla ilgili olarak ödev hazırlaması gerekenler Kürk Mantolu Madonna özetini araştırıyorlar. Sizin için bu konuda araştırmalar yaptık ve sizlerle paylaşıyoruz.
Kürk Mantolu Madonna Romanının Konusu:
Sürekli olarak başkalarının görmek istediği tarzda hayatını sürdüren Raif Efendi, memnun olmadığı yaşamını tek bir anı yardımıyla değiştiğini görecektir. Bu anı ise Maria Puder adında bir kadına âşık olduğunda gerçekleşecektir. Babasının talep ettiği gibi Berlin’e giderek orada yer alan bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyu gören Raif Efendi, tablo içerisinde resmedilmiş olan kadın portresine bakarak bunun Andrea Del Sarto tarafından resmedilmiş olan “Madonna delle Arpie” isimli tabloda yer alan Meryem Ana (Madonna) tasvirine benzediğini aklından geçirir. Raif Efendi, bu olayın ardından takıntı yaparak hayranı olduğu tablodaki yüzün ait olduğu sahibine denk gelecektir.
Kürk Mantolu Madonna Özeti
Bu eser, Rasim’in işinden olarak ardından da yeni bir iş bulmak için çabalamayla başlamaktadır. Devam eden bu arayış içerisinde bir gün denk geldiği eski arkadaşı olan Hamdi’den yardım istemek vardır. Yapılan yardım karşılık bulacaktır ve Rasim, bu durumdan utansa da Hamdi’nin müdür olduğu işyerinde işe başlaması için ona etmiş olduğu teklifi kabul edecektir. Rasim başladığı bu yeni işinde odasında yaşı büyük olan Raif Efendi isminde sessiz ve oldukça sakin olan bir adamla beraber çalışacaktır. Neredeyse hiç ağzını açmayan, kendisine verilen görevleri titiz bir şekilde yerine getiren Raif efendi, boş zamanlarında da yine çekmecesinde yer alan kitabı okur.
Bu durum ise Raif Efendi’nin içerisine kapanık tavırları ve melankolik hali sebebiyle Rasim’de merak duygusu uyandırır. Raif Efendi bir gün hasta olmuş ve işe gelmemiştir. İş yerinde yapılması gereken çeviri işi vardır ve ona ulaştırılması gerekir. Rasim, iş yerinin Almanca çevirilerini yapmakla görevli olan Raif Efendi’ye evrakları teslim etmesi gerekir. Ardından onun evine doğru yola çıkar. Rasim’in kafasında büyük soru işaretleri vardır ve bunlar cevap bulacaktır.
Rasim eve yetişir ve Raif Efendi’nin evine bakar. Burada karşısına çıkan görüntü onun niçin bu denli içerisine kapanık olduğunu ortaya koymaktadır. Oldukça garip olan yaşlı adam kendisini sevmeyen eşiyle mutsuz bir evliliğin ortasında kalmıştır. Raif Efendi’nin aldığı üç kuruş maaş ile evindeki kalabalık saygı görmez ve yaşamanın her bölümünde onu başkalarının yönlendirmesine izin vermektedir. Durum böyle olunca da kendi isteklerini dile getiremez.
Raif Bey büyük bir hastalığa teslim olmuştur ve yataktan çıkamaz. Rasim ise onun bu durumuna üzülür ve işe gidemediği en kötü zamanlarında yanından ayrılmaz. Ona eşi ve kızlarından daha çok yakın olur. Ölüme doğru yaklaştığını anladığı zaman, genç iş arkadaşına bir ricada bulunur ve ofisinde yer alan çekmeceden eşyalarını ona getirmesini ve siyah defterini bularak onu yakmasını talep eder. Rasim ise onun sözlerine kulak verir ve o defteri yakmak adına ona söz verir.
Ardından kitap Raif Efendi’nin defterine almış olduğu notlardan devam etmektedir. Raif, genç yaşta içine kapanık olan ve büyük yalnızlık içinde olan bir adamdır. Hayatı boyunca ona tek dost olan kitapları olmuştur. Babasına ait bir sabun fabrikası vardır ve Raif’in sabunculuk konusunda tecrübe edinmesi adına onu Almanya’ya göndermiştir.
Raif Efendi, Almanya’ya ulaştığında bir sabun işletmesinde iş başı yapar. Zaman geçtikçe fabrikada işe gitme süresi azalmıştır. Fabrikaya gitme süresi azalan Raif Efendi, kendisini kentin sanat dünyası ve sanat dünyasının güzelliklerine doğru kaptırır. Günlük hayatının büyük bölümünü parkları, sergileri ve Almanya’da bulunan farklı yerleri gezmeye harcar. Günün birinde bir sergiye gittiğinde burada Kürk Mantolu Madonna tablosuna denk gelir.
Tabloya ilk baktığı andan itibaren hayran kalan Raif, o günden sonra serginin açılış saatinden kapanışına dek bu tabloyu seyretmiştir. Kürk Mantolu Madonna tablosu onu kendisine hayran bırakmıştır. Tekrar Kürk Mantolu Madonna’ya baktığı bir günde, bir kadın ona doğru yanaşmış ve tablodaki kadının birine benzetip benzetmediğini sormuştur. Raif Efendi ise utangaç bir adam olduğundan kadına bakamamış ve onun annesine benzediğini söylemişti.
Raif Efendi, günlerden bir gün sergide konuşmuş olduğu kürk mantolu kadına sokakta denk gelir. Aradan bir gün geçtikten sonra, kadını yeniden görmek umuduyla o yerde onun gelmesini bekler. Biraz zaman geçtikten sonra gerçekten de kadını görür. Kadını Atlantis isimli bir gece kulübüne dek takip etmeye başlar. Kadın kulübe girdiği anda Kürk Mantolu Madonna’nın içeride keman çalarak şarkı söylediğini görür. Şarkının bitmesinin ardından kadın Raif Efendi’nin masasına doğru giderek buraya oturur ve kendini, Maria Puder olarak ona anlatır. Kürk Mantolu Madonna resmi ise onun otoportresi olarak çizilmiştir.
Yaşanan bu olaydan itibaren Maria Puder ve Raif Efendi samimi bir arkadaşlık kurmaya başlamıştır. Maria Puder’in boş bulduğu her anında ondan herhangi bir beklentisi olmasına gerek olmadığını, hiçbir erkeğe bağlanarak âşık olmayı beceremediğini açıklar. Fakat Raif Efendi’nin bir kere kalbi ona ait olmuştur ve ona sırılsıklam aşık olmuştur.
Günlük olarak buluşup botanik parkları, sergileri, bahçeleri birlikte gezerler. Beraber gezdikleri bir gün dayanamayarak Maria Puder de Raif Efendi’ye aşık olduğunu ona itiraf eder. Ancak her şeyin bir sonu vardır ve onların da beraber mutlu oldukları zaman sona ermiştir. Günlerden bir gün Raif Efendi, babasının ölüm haberini almış ve geri dönerek fabrikanın başına geçmesinin gerektiğine dair bir posta almıştır. Raif Efendi, fabrikada işleri düzene soktuğu zaman Maria Puder’i de yanına aldırmak için Türkiye’ye dönmüştür.
Uzun süre mektup ile birbirlerine yazarlar. Ama aniden Maria’dan ona gelen mektuplarda bir kesilme olmuştur. Raif Efendi, yıllar boyunca ondan habersiz şekilde yaşamış ve eskiden olduğu gibi içine kapanık olan haline döner.
Maria’dan on yıl boyunca mektup ya da haber alamayan Raif Efendi, sokakta iki kişiye denk gelir. Bu kişilerden birisi Berlin’de kaldığı pansiyonun sahibi olan Frau van Tiedemann’dır. Raif Efendi o kişiden Maria’nın hamile olduğu, bu durumu kendisine anlatamadığı ve doğum esnasında da öldüğünü öğrenmiştir. Diğer yandan Raif Efendi o adamın yanında duran çocuk da Maria’nın ve kendisinin çocuğu olduğunu öğrenir. Fakat Frau von Tiedemann kızı da alarak trene biner ve Bağdat’a doğru yola çıkarlar.
Kitapta Yer Alan Ana Karakterler
Raif Efendi: Romanda bulunan asıl kahraman olarak karşımıza çıkmaktadır. Raif Efendi içine kapanık, sessiz, sakin, ahlaklı ve sorunlarını başkalarını karşı belli etmeyen bir adamdır. Böyle bir adam olmasının altında yatan sebep ise seneler öncesinde kaybetmiş olduğu sevdasıdır.
Maria Puder: Raif’in büyük bir aşk beslediği kadındır. Berlin’de bir kulüpte şarkıcılık yapmaktadır. İş yerindeki ortamdan etkilenerek erkeklere ve aşka olan inancını kaybetmiş ve genç yaşta olmasına rağmen ruhsal açıdan bitkindir. Bununla birlikte insanları sevemez bir duruma gelmiştir. Ama Raif ile tanışınca bu durum değişmiştir. Raif’e her baktığında onu her gördüğünde aşka tekrar inanmaya başlamıştır. İçinde var olan güçlü ve tutkulu kadının ortaya çıkmasına Raif sebep olmuştur. Aşkı bütün tutkuları ile yaşamak istemektedir. Gerçek şu ki ‘Kürk Mantolu Madonna’dır o.
Rasim: Raif’in memur olduğu şirkette beraber çalıştığı iş arkadaşıdır. Raif’in sessiz olması onun dikkatini çeker ve onu daha detaylı tanıdıkça sessiz olmasının hikayesini öğrenmeye çalışmaktadır.
Kürk Mantolu Madonna Sınav Soruları
Kitabın ana düşüncesi nedir?
Kürk Mantolu Madonna romanı birbirinden farklı türlerde yorumlanabilmektedir. Kitaptan çıkarılacak en iyi yorum ön yargıların hayatımıza olan etkisidir.
Rasim, Raif efendiyi ilk tanıdığı zaman onun için ön yargılı olarak davranmış fakat tutmuş olduğu defterinde okudukları karşısında onun iç dünyasında ne fırtınaların kopmakta olduğunu, gönlünde yer alan kara sevdanın acısını ortaya çıkarmıştır. Buradan yola çıkarak Rasim onu geç tanımanın pişmanlığını yaşamıştır.
Raif Efendi, ona yazılan mektuplar kesilince önyargılı davranarak Maria’nın onu terk etmiş olduğu düşüncesinin doğurduğu son kötü bitmiştir. O da seneler boyunca bu durumun pişmanlığını taşımıştır. İki olaya da baktığımız zaman önyargı sebebiyle karşısında bulunan insanlar konusunda basit hükümler vererek ardından da bu durumların pişmanlığını yaşamak vardır.
Kitap ne zaman ve nerede yayımlanmıştır?
Kürk Mantolu Madonna öncelikle Hakikat gazetesinde 18 Aralık 1940 tarihinde ve 8 Şubat 1941 tarihleri arasında 48 bölümlük bir tefrika roman şeklinde Büyük Hikaye ismiyle yayımlanmıştır. Sabahattin Ali bu durumdan sonra askerde olduğu zamanlarda romanı yeniden kaleme almış ve bu unutulmaz eser ilk defa 1943 senesinde İstanbul’da Remzi Kitabevi tarafından basılmıştır.
Roman kaç sayfadır?
Romanın ilk baskısı 177 sayfa olarak karşımıza çıkıyor. 1943 tarihinden bugüne dek birçok yayınevi tarafından oldukça çok kez basılmış ve haliyle basılan bu baskıların arasında sayfa sayısında farkların olduğu görülmektedir.
Romanın konusu nerede geçiyor?
Geçmişe ait ve şimdiki zamana ait olarak iki ayrı zaman diliminde iki ayrı öykü ile yazılan Kürk Mantolu Madonna temelinde iki mekan içerisinde geçiyor. Raif Efendi’nin yaşlılık döneminin görüldüğü yer Ankara, gençliğine ait olan bölümler ise Almanya’nın başkenti olan Berlin’de geçiyor. Genç yaşlarının geçmiş olduğu zamanlarda çok ufak bir Havran’da görülüyor.
Kitap hangi bakış açısı ile yazılmıştır ve türü nedir?
Roman kahraman bakış açısı ile yazılmış ve türü aşk romanıdır.
Raif Efendi niçin Almanya’ya gitti?
Sabun üretimi yapan babası, oğlunun işi öğrenmesi amacıyla onu Almanya’ya gönderdi.
Raif Efendinin babasıyla olan ilişkisi nasıldı? Babasının ölmesi ona ne hissettirdi?
Raif Efendi başından beri babasının olmadığı gibi yaşamak durumunda kalmıştı. Babalık kavramı onu adına soyut bir şeydi. Çocuklarına karşı kötü, soğuk ve sert olan biri olarak ona bakıyordu. Oluşan boşluğu değil de onun yokluğunu hissedeceğini aktarmıştır.
Raif Efendi ve Kürk Mantolu Madonna nasıl tanışma fırsatı buldular?
Almanya’nın başkenti olan Berlin’de bir resim galerisinde, Kürk Mantolu bir kadının portresinin önünde denk geldiler ve burada tanışma fırsatı buldular.
Raif Bey ve Maria niçin ayrıldı?
Raif Bey, babasının öldüğü haberini aldıktan sonra fabrikayı yürütmesi için bir telgraf alır eve döner. Maria da Raif Bey’in çocuğunu doğurduğu esnada yaşamını yitirmiş, Raif Bey ise hayatının çoğu kısmını bu durumu bilmeden yaşamıştır.
Raif Efendi, Maria Puder’in kuzeniyle karşılaştığında ondan ne öğrenmiştir?
Raif Efendi Maria’nın kuzenine denk geldiğinde Maria Puder’in doğum yaptığı esnada hayatını kaybettiğini ve kuzeninin yanında yer alan kızın da Maria Puder ve onun çocuğu olduğunu öğrenmiştir.
kürk mantolu madonna özet – kürk mantolu madonna özet