karındeşen jack kimdir

Karındeşen Jack 1888 yılında Londra’nın gecekondu mahallesi olan  Whitechapel’da faaliyet göstermiş seri katildir.  11 kurbanı içeren  Whitechapel Cinayetleri dosyasının 5 kurbanı karındeşen Jack ile ilişkilendirilmiştir. Bu kanonik 5 kurban olarak adlandırılan kurbanların karındeşen Jack tarafından öldürüldüğünün kesin olmadığı bilinmektedi. Herhangi bir uzmanla konuştuğumuzda 4 veya 8 cinayetin karındeşen Jack’e ait olduğunu bize söyler. Victoria dönemi Londra’sında  Whitechapel mahallesi çok farklı ırklardan göç almaktaydı. Küçük bir yer olan mahallenin ekonomisi bu göçleri kaldıramayınca alt tabakadan çoğu kadın fahişelik yapmak zorunda kalmıştı. Kasaba tam bir varoşlardı. Kasabada çeşitli cinayetler zaten oluyordu ama karındeşen Jack o kadar vahşiydi ki insanlar onunla karşılaşmaktan çok korkuyorlardı.

Karındeşen Jack’in ilk kanonik kurbanı Mary Nichols’du. Mary 5 çocuk sahibiydi. Kocasından ayrıldıktan sonra sex işçiliği yapmaya başlamıştı. Eski kocası bunu öğrendikten sonra nafakayı tamamen kesti. 31 Ağustos 1888 gecesi saat 1:20 de bir pansiyona gitti ama parası olmadığı için geri çevrildi. Saat 2:30 da Emily Holland ile Whitechapel High Street’in kesişme noktasında buluşmuştu. İhtiyacı olan paranın 3 katını kazandığını ama alkole harcadığını söyledi. Emily ona pansiyona geri gitmeyi önerdi ama Mary reddetti ve ayrıldılar. Saat 3:40 da Charles Cross, vücudunu Whitechapel Buck’s Row’da bir geçitte yatarken bulduğunda işe gidiyordu. Cinayet mahallinin yanındaki kanalizasyonda bulunan gece bekçisi 3-4 arasında uyanık olduğunu ancak ses duymadığını söyledi. Ama saat 5’e 20 civarında yoldan geçen bir yabancı ona “bekçi bey yakınlarda bir cinayet işlendiğine inanıyorum “ demişti. Polis araştırsa da yabancıyla ilgili hiçbir şey bulamadı. Mary’nin cesedi bulunduğunda boğazı iki kere kesilmişti ve kafası vücudundan kopmak üzereydi, karnı da birkaç kez kesilmişti.

2. kurban 47 yaşındaki Annie Chapman’dı. Annie’nin 2 kızı ve 1 oğlu vardı. Maalesef ki oğlu sakat olarak doğmuştu ve büyük kızı menenjitten ölmüştü. Bu olaylardan sonra Annie alkole başladı ve eşiyle ayrıldılar. Eski eşi Annie’ye nafaka ödüyordu ama ölünce nafaka da kesilmişti. 8 Eylül 1888 gecesi saat 1:35 de kaldığı pansiyonda ödeyecek parası olmadığı için para bulmaya gitti. Saat 5.30 da Bayan Elizabeth Long, Annie Chapman’ın 29 Hanbury Caddesi’nin hemen dışında bir adamla konuşurken yanından geçtiğinde, Hanbury Caddesi boyunca yürüyordu. Adamın “Yapar mısın?” Dediğini duydu ve Annie buna “Evet” dedi. Saat 6:00 da 29 Hanbury caddesi sakini olan John Davis, parçalanmış bedenini Hanbury Caddesi 29 numaranın arka bahçesinde buldu. Bulunduğunda boğazı kulaklarına kadar kesilmişti ve bezle bağlanmıştı. Katilin bağlamasının sebebi boynu kopmasın diyeydi. Karnı deşilmiş bağırsakları çıkarılmış ve rahmi alınmıştı. Rahmin çıkarılış şekli dedektiflere katilin anatomi bilgisi olduğunu düşündürmüştü. Birkaç hafta sonra polis merkezine Karındeşen Jack imzalı mektup gelmişti. Mektupta cinayetlere devam edeceğini, katilin yakalandığı yönündeki haberlere çok güldüğünü söylüyordu.

30 Eylül korkunç bir gündü karındeşen jack birkaç dakika içinde iki cinayet işlemişti.  Elizabeth Stride sex işçisi olan talihsiz kadın saat 1:40 da Berner caddesinin arkasında bulundu. Bulunduğunda boğazından hala kan fışkırıyordu. Yani katil yakınlardaydı. Katil bir şeyden rahatsız olmuş vücudunu parçalamayı yarıda bırakmış gibiydi. Sadece birkaç dakika sonra saat 1:45’de Catherine Eddowes’in cesedi yürüme mesafesinde bulundu. Catherine vahşeti yaşamıştı. Göz kapakları kesilmiş, iç organları çıkartılmış, kulakları kesilmiş, bağırsakları omuzlarının üstüne konmuş, rahim ve sol böbrek çıkarılmıştı. Polisler Elizabeth’in cesedi ile meşgulken karındeşen Jack Catherine’i öldürüyordu hem de birkaç metre uzakta. Polis yakınlarda kanlı mendil bulmuştu. Bulduğu yerdeki kapının üzerinde “Yahudiler hiçbir şey için suçlanacak adamlar değil”  yazıyordu. Ama polis şefi ırkçılığı tetikleyeceğinden korktuğu için yazıyı sildirdi.

Bu olaydan sonra polis merkezine bir mektup daha geldi. Söz verdiği gibi kulakları polise yollayamadığı için özür diliyordu. 9 Kasım’da karındeşen Jack son kez öldürdü ama bu sefer caddede değil kurbanın odasındaydı. Mary Jeanette Kelly öldürülen sex işçilerinin en küçüğüydü sadece 25 yaşındaydı. Kelly diğer sex işçilerinin onunla karşılaşmasını istemediği için kalacak yeri olmayanlara odasında yer veriyordu maalesef kendi Jack’e kurban olmuştu. Kelly’i kirayı almak için gelen Thomas Bowyer bulmuştu. Vücudu yatağın ortasında çıplak duruyordu. Uyluk kemiklerinin tamamı çıkmıştı. Karnı tamamen boşaltılmıştı. Boyun dokuları kemiğe kadar kesilmişti. Yüzü tanınmayacak haldeydi. Bir memesi başının altında diğer memesi, uterus ve böbrekler ayakların arasında sağ tarafta bağırsaklar sol tarafta dalak vardı. Karın ve uyluktan alınan flepler bir masanın üzerindeydi. Sağ köşedeki yatak kıyafeti kanla doymuştu ve zeminde yaklaşık 2 fit kareyi kaplayan bir kan havuzu vardı. Yüzü her yönden yaralanmış burun yanakları, kaşları ve kulakları kısmen çıkarılmıştı. Polisler odaya girdiklerinde gördükleri manzaradan şok olmuşlardı oda da katile dair bir izde bulamamışlardı. Bu karındeşen Jack’in en korkunç cinayetiydi.

Karındeşen Jack’in kim olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı. Kurbanlarının birinin şalında bulunan DNA’nın Polonyalı berber olan Aeron Komonski olduğu ortaya çıktı.  O da başkaları gibi mahalleye göç edenlerden biriydi. Ama buna itirazlar gecikmedi. Gene de katilin Komonski olma ihtimali yüksek çünkü cinayetle ilgilenen ve bizim bilmediğimiz delileri olan iki subayın muhtemel katillerinden biriydi ve bir tanık Kominski’nin kurbanlardan birine bıçakla saldırdığını söyledi ama ifade vermeyi reddetti.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here